sokak dili (vernacular):
Bir grup, topluluk ya da bölgeye bağlı kişilerin kendi aralarında anlaşabilmek için kullandıkları gündelik dil. Tasarımcılar sokak levhalarını, argo sözcükleri ve başka türden kültürel iletişim biçimlerini işlerinde sıklıkla kullanırlar.
simge – (symbol):
İnsanların, üzerinde uzlaşarak belirli bir anlam yüklediği; soyut bir düşünceyi, kavramı ya da olguyu işaret eden somut işaret.
sıcak baskı (foil):
Isıtılmış boyayı kağıt üzerine damgalama yöntemiyle basma işlemi. Herhangi bir renk veya varakla yapılabilir.
sıcak metal baskı (hot metal type):
Matbaa baskısında bir karaktere ait harflerin sıcak metalden klişeler halinde dökülmeleri ve yan yana dizilmeleri işlemidir. Bu yöntem baskı adedini, göreceli olarak düşük bir maliyetle epeyce arttırabildiği için özellikle gazeteler tarafından tercih edilirdi. Günümüzde bu işlem yerini tamamen bilgisayar teknolojileri kullanılarak yapılan baskılara bırakmıştır.
serigrafi baskı / ipek baskı (silk-screenprinting):
Görüntünün, şeffaf olmayan ve kıvamlı bir boyanın ipek gerili bir paravandan geçirilerek kağıda yapıştırılması yoluyla elde edildiği, düşük tirajlı bir baskı çeşidi. Hızlı ve yüksek sayıda yapılamamasına ve pahalı bir yöntem olmasına karşılık serigrafiyle, başka baskı yöntemleriyle mümkün olmayan bir şekilde kumaş, seramik ve metaller de dahil farklı farklı birçok malzeme üzerine baskı yapılabilir. Ayrıca kullanılan boyanın kıvamlılığı baskı yüzeyini kabarttığı için serigrafi ile basılmış malzemelerin dokusu da oldukça farklıdır.
sayfa düzeni (layout):
Bir sayfa üzerinde bir arada bulunmaları planlanan metin, görüntü ve diğer tasarım unsurlarının, baskıdan sonra gözükmesi planlanan şekilde son kez bir araya getirilip düzenlenmesi sayfa düzenidir. Sayfa düzenleri, sayfada yer alacak unsurların genellikle ızgara şeklinde bir yapıya oturmaları sağlanarak yapılırlar. Çünkü bir sayfada insan gözünün algılanmasına göre aktif ve pasif bölümler bulunur.
sponsorluk (sponsorship):
Kurumların, belirlemiş oldukları pazarlama ve kurumsal hedeflerine yönelik çeşitli organizasyon, kuruluş ya da kişilere ayni veya nakdi desteklerle gerçekleştirilen, karşılıklı fayda ilkesine dayanan faaliyetler.
sosyal pazarlama (social marketing):
Kamu kurumları tarafından topluma fayda sağlama amacıyla, pazarlama ilkeleri ve yöntemleri kullanılarak, insanların düşüncelerini, inançlarını, tutumlarını ve davranışlarını değiştirmeye yönelik iletişim çalışmalar.
sanal cemaat (online community);
belli bir amaç ya da ilgi alanı doğrultusunda, öncelikli olarak internet üzerinden etkileşime giren bir grup insan.
sayısal abone hattı (DSL) (digital subscriber line);
bakır kablolar aracılığıyla yüksek bant genişliğinde internet sağlayan teknoloji. Telefon görüşmelerinden farklı bir frekansta çalıştığı için telefon görüşmelerini engellemez.
sayısal medya (digital media);
sayısal mecralarda (internet, mobil uygulamalar, sosyal ağlar) yayınlanan; ses, metin, video, grafik ve benzeri her türlü içerik.
SEO (search engine optimization);
internet sitelerinin arama sonuçlarında yükselmesini amaçlayan, arama motorlarından trafik alma süreci. Bir sitenin internetteki popülerliğini artırmak için kullanılan birçok SEO uygulaması ve yöntemi bulunmaktadır.
siber güvenlik (cybersecurity);
internetteki hassas bilgilere erişmeyi, değiştirmeyi veya yok etmeyi amaçlayan dijital saldırılardan ağları ve programları koruma sistemi.
siber kışkırtıcı (troll);
sosyal medya kullanıcılarını kışkırtmak amacıyla rahatsız edici paylaşımlarda bulunan kullanıcı.
siber kültür (cyber culture);
dijital teknolojileri içeren çağdaş kültür. Kullanıcıların internetteki etkileşimleriyle ortaya çıkan kültür biçimi.
simulasyon (simulation);
herhangi bir eylemin, nesnenin ya da sürecin dijital taklidi.
Skype;
2003 yılında kullanıcılara sunulan ve VoIP tabanlı olarak ücretsiz bir biçimde görüntülü, sesli ve yazılı konuşma olanağı sunan program. Skype aracılığıyla sabit hatlara ve cep telefonlarına ödeme tabanlı aramalar yapılabilmektedir.
slaktivizm (slacktivism);
miskin eylemcilik olarak da ifade edilen slaktivizm, internet üzerinden gerçekleştirilen gayri resmi eylemlere katılmak veya politik, sosyal bir duruma destek vermek olarak tanımlanabilir.
sosyal imleme (social bookmarking);
herhangi bir internet sitesini kolayca ziyaret edebilmek için kullanılan etiketleme işlemi.
sosyal medya (social media);
kişilerin internet tabanlı sosyal ağlar, internet siteleri ve uygulamalar üzerinden birbiriyle içerik ve bilgi paylaşmasına imkan veren ve geleneksel medyanın aksine çift taraflı ve eş zamanlı bilgi paylaşımı olanağı sunan dijital bilgi/içerik platformları.
sosyal medya uzmanı (social media specialist);
kişilerin ve kurumların sosyal medyadaki hesaplarının yönetilmesi, bu hesapların analizleri ve raporlanmasıyla ilgilenen ve SEO uygulamalarına hakim kişi.
sosyal medya yönetimi (social media management);
Kişi ve kurumların sosyal medya hesaplarının amaçlanan stratejiler doğrultusunda oluşturulması, geliştirilmesi ve kontrol edilmesi işlemi.
sohbet (chat);
bir veya daha fazla kişiyle yapılan, fotoğraf, video ve ses kaydı içerebilen çevrimiçi konuşma.
sözel e-yayım (podcast);
internet aracılığıyla dinlenebilen ya da indirilebilen dijital ses dosyaları. Özellikle çevrimiçi müzik platformlarında popülerleşen sözel e-yayımlar, birçok farklı dilde ve farklı konuda olabilmektedir.
Spotify;
akış teknolojisini kullanarak çevrimiçi müzik dinlemeyi sağlayan platform. 2006 yılında kurulan Spotify, en popüler çevrimiçi müzik platformlarından biridir. Uygulama ya da internet oynatıcısı aracılığıyla bilgisayarlar ve akıllı telefonlar üzerinden kullanılabilmektedir.
sanal evren (metaverse);
birçok sanal alanı birleştiren, çevrimiçi evren, sanal uzam. Sanal evren uygulaması ile bu uzamda sosyalleşmenin, oyun oynamanın ve çalışmanın mümkün olacağı düşünülmektedir. Günümüzde en gelişmiş karşılığını oyunlarda görmek mümkündür.