kazanç (gain)
Bir dijital video parçasının görünür parlaklığını, pozlamasını veya bir ses parçasının desibelini artırmak için kurgu programının ayarlarında ölçüsünün pozitif veya negatif
yönde değiştirilmesi. Işığın veya ses kaynağının yeterli olmadığı bir ortamda yapılan çekimlerin kullanılabilir hale getirilmesinde uygulanan düzenleme işlemi.
kurumsal sosyal sorumluluk (corporate social responsibility):
Kurumların gerçekleştirdiği tüm faaliyetlerde, içerisinde bulunduğu toplumun sorunlarına karşı duyarlı olarak benimsediği ilkeler ve hedefler ile birlikte toplumun kalkınmasına fayda sağlayacak sürdürülebilir eylemler.
kabartma (gofre):
Kağıtta istenen bölgelerin kabartılması ya da gömülmesi için yapılan işlem. Gofre ile kağıt üzerindeki baskılı ya da baskısız alanlara boyut kazandırılabilir. İyi hazırlanmış gofre uygulamaları kaliteli durur. Görsel olarak kattığı değerin yanı sıra kağıda dokunma hissini tetikleyerek akılda kalıcılığı arttırır.
kağıt kalınlığı (caliper):
Bir tek kağıt parçasının alt ve üst yüzeyi arasındaki mesafenin, mikron cinsinden ölçüm sonucu. Kağıdın kalınlığının hem aynı tabakada, hem de art arda gelen tabakalarda homojen olması gerekir. Çünkü kalınlık değerleri arasında oluşabilecek farklar baskı sırasında kırışmalara ve mürekkep alımının farklı olması ve dolayısıyla ton farklılıklarının oluşmasına sebep olur. Kalınlık değeri blanket ayarı ve verilecek mürekkebin basıncının ayarlanması açısından da önemlidir.
kriz iletişimi (crisis communication):
Kriz öncesi, kriz dönemi ve kriz sonrası iletişim çabalarını kapsayan uzun süreli stratejik bir iletişim planı.
karakter sınıflandırması (type classification):
Harflerin tanımlanabilmelerinive tanınabilmelerini sağlamak için aynı özelliklere sahip karakterleri belli gruplara ayırma işlemi. Block, blackletter, gothic, old English, black olarak bilinen karakterler ortaçağda çok kullanılan süslü bir tür yazı çeşidinden esinlenmiş karakterlerdir. Günümüzde uzun metinlerde okunmaları oldukça güçtür ve eski tarzda görünürler. Roman yazı karakterleri birbirine orantılı olarak tasarlanmış serifli harflerden oluşurlar ve Roma anıtlarının üzerlerinde bulunan yazıtlardan esinlenerek tasarlanmışlardır. Gothic, sansSerif ya da lineale karakterlerin, roman karakterlerinin sahip olduğu türden süslü serifleri yoktur. Temiz ve sade tasarımları nedeniyle özellikle başlık metinleri için tercih edilmelerine rağmen, çoğunun uzun metinlerde okunmaları biraz zordur. Ancak uzun yazılarda da kolayca okunabilecek gothic karakterler tasarlanmıştır. Script yazı karakterleri el yazısını taklit ettikleri için yan yana yazılan harfler birbirlerine bağlıdır. El yazısı taklitleri oldukları için bazılarının okunması diğerlerine göre daha zordur. Graphic yazı karakterleri, her biri temsil ettikleri harfe ek olarak, apayrı birer görüntü vazifesi de görebilen şekiller içerirler. Bu deneysel ve genellikle başlık metinlerinde kullanılan yazı karakteri türü içinde değişik tarzlara ve çeşitli düzeylerde okunurluğa sahip çok sayıda karakter barındırır.
kurum içi iletişim (internal communication):
Bir organizasyonun tüm üyeleri arasında bilgi iletiminde ve dolaşımında yer alan süreç. Çalışanların birbirleriyle ve yöneticileriyle daha etkili iletişim kurmalarına olanak sağlayan her türlü iletişim çalışması.
kriz yönetimi (crisis management):
Kurumların önceden tahmin edilemeyen ve müdahale gerektiren durumlarda ortaya koydukları yol haritasıdır. Önceden belirlenen senaryolar karşısında kriz anında hızlı kararlar alıp kurumu bu kriz anından en az hasarla kurtarmayı amaçlar.
kalın harf (bold):
Çizgileri diğer fontlara oranla daha kalın olan roman tarzı font. Bold ayrıca medium, semi-bold, black, extra, super ya da poster gibi isimlerle de anılır, ve Frutiger Tablosundaki bir numarayla temsil edilir.
kalıp baskı (letter press):
Sert ve kabartma bir yüzeye mürekkep sürülerek bu yüzeyin kağıt üzerine bastırılması yoluyla yapılan baskı türü. Tipo baskı yüksek sayıda baskıya izin verir ve en eski ticari baskı yöntemidir. Bugün kullanılan baskı terimlerinin çoğu da tipo baskı zamanlarından kalmadır. Baskıda kullanılan kabartma yüzey genellikle harflerden yapılsa da foto-gravür levhaları kullanılarak bu yöntemle görüntü basmak da mümkündür. Tipo baskı, harflerin kesin ve keskin kenarlarıyla ve daha yoğun mürekkep tutmasıyla diğer baskı türlerinden ayırt edilebilir. Tipo baskının aslında bir sorun sayılabilecek yönlerinden birisi çağdaş tasarımcılar tarafından çekici bir tasarım unsuru olarak kabul edilir hale gelmiştir: Kabartma yüzeye mürekkep doğru bir şekilde sürülmediği takdirde baskı kusurlu ve lekeli olur. Bu ise nostaljik bir tasarım etkisi yaratır. Tipo baskı ayrıca kağıdı hafifçe ezerek arka tarafının kabarmasına sebep olduğu için tasarıma dokunsal bir boyut da katar.
kimlik (identity):
Bir insan ya da nesnenin kendisinin yahut başkalarının gözündeki tasavvurunun ne olduğunu işaret eden kavram. Sosyal bilimlerin birçok farklı disiplininde üzerinde durulan ve farklı biçimlerde tanımlanan kimlik, bir görsel tasarımın içerisinde bulunan özgün tasarım etmenleriyle birlikte oluşan görsel niteliğin, tasarıma kazandırdığı kendine has özelliktir.
kurgu (montage):
Görüntülerin ve seslerin bir senaryo dâhilinde belirli bir yöntem aracılığıyla bir amaca uygun olarak peş peşe sıralanması.
kurumsal imaj (corporate image):
Kurumun tüm paydaşlarının kurum hakkındaki düşünceler duygular ve algılar toplamı.
KYM (RGB):
Dijital tasarım programlarında üç ana renk olan kırmızı, yeşil ve mavi renklerini işaret etmek için kullanılan kısaltma.Kırmızı, yeşil ve mavi eklenen ana renklerdir ve bir araya geldiklerinde beyaz ışığı oluştururlar. Grafik tasarımcılar RGB görüntüleri yalnızca işleri trase aşamasındayken kullanırlar çünkü bunlar dört kanallı CMYK görüntülere oranla daha az yer tutar. Tasarım tamamlandıktan sonra RGB görüntüler CMYK’ya dönüştürülür.
_KELİME_
kablosuz ağ (wi-fi);
internete bağlanabilen cihazların internet bağlantısını kablosuz bir şekilde sağlamaya yarayan teknoloji.
kara kutu modeli (black box model);
çok çeşitli algoritmalar aracılığıyla kullanıcılarına öneriler sağlayan dinleme ve izleme platformlarının, kullandığı algoritmaların kesin olarak bilinememesini ifade eden model.
karşıya yüklemek (upload);
herhangi bir dosyayı ya da veriyi bulut depolama aracılığı ile kaydetmek. Karşıya yüklenen dosya ya da verilerin daha sonra indirilebilmesi için bir bağlantı verilmektedir.
katılımcı kültür (participatory culture);
tüketiciler ve üreticiler arasındaki sınırların bulanıklaşması sonucunda tüketim faaliyetlerinin yeni içeriklerin üretimine dönüşmesine neden olan etkinlikler.
kişisel bilgiler (bio);
sosyal medya kullanıcılarının, diğer kullanıcılara, kendisinin kim olduğunu ifade etmesine yarayan profil bölümü.
kitle kaynak (crowdsourcing);
yeni fikirler, bilgiler, içerikler ve öneriler için çevrimiçi topluluktan yararlanmak. Kullanıcılar tarafından oluşturulan içerikler, kitle kaynak kullanımına örnek gösterilebilir.
kliktivizm (clicktivism);
click denilen tıklama adından türemiş, sanal eylemlere klavye başında katılım gösterenleri ifade etmek için kullanılan bir aktivizm türüdür. Boykot tepkileri ya da herhangi bir konu ya da kişiyi gündemde tutarak tepki göstermek kliktivizm eylemlerine örnek olarak gösterilebilir.
kripto para (cryptocurrency, coin);
bir değişim aracı olarak kullanılmak üzere, şifreleme yöntemleri kullanılarak tasarlanmış dijital para. İlk kripto para 2009 yılında oluşturulan Bitcoin’dir.
konum (location);
akıllı cihaz kullanıcılarının bulunduğu yerleri harita üzerinden tespit etmesini sağlayan özelliğe verilen isim. Bu özellik sayesinde haritalarda birebir konumu görmek veya paylaşmak mümkün olmaktadır.
kullanıcı (user);
bir internet hizmetini kullanan kişi.
kullanıcı türevli içerik (user-generated content);
sosyal medya ya da wiki gibi her türlü çevrimiçi platformda kullanıcı tarafından paylaşılan içerik. Bu içerikler metin, ses, görüntü ya da video şeklinde olabilir.
kullanıcı yorumları (user reviews);
herhangi bir ürünün veya hizmetin değerlendirilmesinin ardından internet kullanıcıları tarafından yayınlanan inceleme.
kağıt kalınlığı (caliper):
Bir tek kağıt parçasının alt ve üst yüzeyi arasındaki mesafenin, mikron cinsinden ölçüm sonucu. Kağıdın kalınlığının hem aynı tabakada, hem de art arda gelen tabakalarda homojen olması gerekir. Çünkü kalınlık değerleri arasında oluşabilecek farklar baskı sırasında kırışmalara ve mürekkep alımının farklı olması ve dolayısıyla ton farklılıklarının oluşmasına sebep olur. Kalınlık değeri blanket ayarı ve verilecek mürekkebin basıncının ayarlanması açısından da önemlidir.
karakter sınıflandırması (type classification):
Harflerin tanımlanabilmelerinive tanınabilmelerini sağlamak için aynı özelliklere sahip karakterleri belli gruplara ayırma işlemidir. Block, blackletter, gothic, old English, black olarak bilinen karakterler ortaçağda çok kullanılan süslü bir tür yazı çeşidinden esinlenmiş karakterlerdir. Günümüzde uzun metinlerde okunmaları oldukça güçtür ve eski tarzda görünürler. Roman yazı karakterleri birbirine orantılı olarak tasarlanmış serifli harflerden oluşurlar ve Roma anıtlarının üzerlerinde bulunan yazıtlardan esinlenerek tasarlanmışlardır. Gothic, sans Serif ya da lineale karakterlerin, roman karakterlerinin sahip olduğu türden süslü serifleri yoktur. Temiz ve sade tasarımları nedeniyle özellikle başlık metinleri için tercih edilmelerine rağmen, çoğunun uzun metinlerde okunmaları biraz zordur. Ancak uzun yazılarda da kolayca okunabilecek gothic karakterler tasarlanmıştır. Script yazı karakterleri el yazısını taklit ettikleri için yan yana yazılan harfler birbirlerine bağlıdır. El yazısı taklitleri oldukları için bazılarının okunması diğerlerine göre daha zordur. Graphic yazı karakterleri, her biri temsil ettikleri harfe ek olarak, apayrı birer görüntü vazifesi de görebilen şekiller içerirler. Bu deneysel ve genellikle başlık metinlerinde kullanılan yazı karakteri türü içinde değişik tarzlara ve çeşitli düzeylerde okunurluğa sahip çok sayıda karakter barındırır.
kimlik (identity):
Bir insan ya da nesnenin kendisinin yahut başkalarının gözündeki tasavvurunun ne olduğunu işaret eden kavram. Sosyal bilimlerin birçok farklı disiplininde üzerinde durulan ve farklı biçimlerde tanımlanan kimlik, bir görsel tasarımın içerisinde bulunan özgün tasarım etmenleriyle birlikte oluşan görsel niteliğin, tasarıma kazandırdığı kendine has özelliktir.
konaklama kuramı (accomodation theory):
1950 ve 60’lardaki sosyodilbilim araştırmaları sonucunda ortaya atılan, insanların bulundukları sosyal ortama bağlı olarak iletişim içindeki insanların resmiyet derecelerini değiştirdiklerine işaret eden kuram. Bu kuramda iletişim ya da konuşmanın konumlanması kuramı insanların iletişimlerini farklı ortamlarda /bağlamlarda resmiyet olarak yaklaştırıp uzaklaştırmalarını öne sürülmektedir.